Dünyada ve ülkemizde birçok sitenin altyapısını oluşturan Cloudflare, saldırılar sonra teknik sorunlar yaşadı. DNS sağlayıcı firma dünya genelinde kesintiler yaşadı.
İnternet dünyasında kullanılan altyapının büyük bir kısmını sağlayan Cloudflare isimli DNS firması, Çin’den gelen DDOS saldırıları sonrasında kesindi yaşadı.
Firmanın yazılımcıları gelen saldırılara karşılık veremezken, ülkemizde de birçok sitede kesintiler meydana geldi.
Altyapısında Cloudflare kullanan SunExpress, Udemy, R10 gibi büyük sitelere de erişim kısıtlı olarak yapılabildi. Olaydan birçok bahis ve kripto para borsa siteleri de nasibini aldı. Tabiki benim sitelerimde etkilendi 🙂
Film sitesi kurmak yasal mı? Bugünlerde türkiyede web sitesinden para kazanıyorum diyen insanların çok büyük bir bölümünün en büyük gelir kaynağıdır film siteleri. Peki bu siteleri her önüne gelen açıyor yok mu bunun bir cezası?Bildiğiniz üzere filmler daha dvdleri çıkar çıkmaz ya da sinema çekimleri torrent’e düşer düşmez google’a film adı izle yazdığınız zaman o filme ulaşabiliyorsunuz. Ancak bazı filmlere erişmekte güçlük çekiyorsunuz. Örneğin pek yakında filmine ulaşmaya çalıştığınız zaman girdiğiniz sitelerin her birinde telif hakkı nedeniyle silindiğini görüyorsunuz. Peki sadece bir filmde mi var telif hakkı.
Film sitesi kurmak istenenlere verilen cevapları incelediğimde genelde site sahiplerinin ortak karşılaştığı sorun yayıncılardan gelen uyarı mailleri sonrası ilgili filmleri kaldırmak. Herkeste uyarı gelince kaldırırım tarzı bir hava var. Zaten filmleri kendi sunucularımda barındırmıyorum diye önüne gelen film sitesi açıyor. Dolayısıyla bu eser sahiplerinin yüklü miktarlarda zarara uğramasına neden oluyor. Bu konuda eskiden yaptırımlar sertti fakat git gide daha da sertleşiyor. Yani ben sadece içeriği kaldıracağım bana bir şey olmaz deyip birkaç ay içinde kendinizi mahkeme salonlarında bulabilirsiniz.
Kendi sitenizden kendi sunucularınızda saklamıyor dahi olsanız film yayınlamak eser hakkını gasp etmeye girer. Bu yüzden isteyen eser sahibi, yayıncı sizi dava etme hakkına sahip olabiliyor. Peki neden insanlar bu risklere sahip olmasına rağmen ısrarla film siteleri açıyor. Sebebi basit çünkü şu anda en kolay trafiği yakalayabileceğiniz içerikler film siteleridir.
Linkteki yazımda bahsettiğim üzere interntten para kazanma için trafiğe ihtiyacınız var. Ve bu trafiği sağldığınız zaman size para sağlayacak google gibi devasa bir şirket var. Ola ki google sizi kabul etmedi piyasada size trafiğiniz olduğu için reklam verecek onlarca onclick ads şirketi bulunmakta. Film sitelerine sağlam bir seo çalışması,etkili bir içerik ve uygun arayüzler aracılığı ile sağlam bir trafik elde edebilirsiniz. Yani aynı anda sitenizde 3000 den fazla kişinin olduğunu düşünün. Bu hem sitenizi tanınır yapacak hem de tıklanma oranlarını uçuracaktır. Size gelecek parayı saymıyorum bile.
Film-dizi siteleri bu işleri o kadar büyüttü ki kendi bünyelerine editörler;çevirmenler katmaya başladılar. Amerikada yayınlanan dizi yayından hemen sonra film sitelerine direkt altyazısı hazırlanmış olarak düşüyor.
Eskiden kanallar kendi sitelerinde dizi bölümleri yayınlamaya pek önem vermezlerdi. Zira videolarda reklam özelliği pek olmazdı eskiden. Ben leyla ile mecnunun bir bölümünü trt web sitesinde izleyeyim dediğimde hesap makinesi ya da bulaşık makinesi ile çekilmiş bir görüntü ile karşılaşmıştım. Haliyle diğer film-dizi sitelerine yönelmiştim. Fakat bu işteki pazarın ortaya çıkmasından sonra kanallar işi sıkı tuttu ve videolarının webde youtubeda ya da başka sitelerde yayınlanmasına izin vermeyip kendi sistemlerinden yayınlamayı dolayısıyla extra gelir elde etmeyi başardılar.
Yaptığınız film sitesi ne kadar büyürse yaptırımlara uğramanız o kadar kolay olur. Zira bir zamanlar dünya çapında hitleri olan mp3 sitelerini hatırlayın. Hangisi kaldı ki. Bir süre sonra tahminimce film sitelerinin teker teker piyasadan silineceğini tahmin ediyorum. Kolay paranın riskleri vardır bu riskleri alıyorsanız tabi ki bir film sitesi açabilirsiniz.
Mobil dünyanın en büyük problemlerinden biri cihazlardaki uyumluluk problemleri ve tabi ki kötü kullanıcı deneyimleri. Bir çok firmanın çok büyük fırsatlar kaçırdığı bu alanda AdWords oldukça önemli bir özelliği önümüzdeki haftalarda yayına alıyor.
Hemen çıkma oranının yüksek olduğu sayfalar genellikle kullanıcıların kötü deneyimlerinin olduğunu gösteriyor. Yavaş açılan sayfalar, kötü navigasyon veya aradığı şeyi bulamama, tüm bunlar bir açılış sayfasını gören kullanıcının kalma veya gitme nedenlerinden sadece bazıları.
Google, reklam verenlerinin mobil performanlarını artırmalarına yardımcı olabilmek amacıyla yeni “Landing Pages – Açılış Sayfaları” aracını bu yılın başlarında Google Marketing Next etkinliğinde duyurmuştu. Reklam verenler artık sitelerinin (tüm site dışında) detay sayfalarının mobil uyumluluğu ile ilgili detayları Adwords panelinden görebilecekler. Önümüzdeki birkaç hafta içerisinde yayına alınacak bu özellik aşağıdaki ekran görüntüsündeki gibi görünecek.
Grafikteki gibi Landing Pages sekmesi, en çok tıklama/etkileşim alan sayfaları listeleyecek ve bu sayfalara yapılan tıklamaların ne kadar mobil dostu tıklama oranını gösterecek. Yani pazarlamacılar bu sayfada yer alan oranlara göre hangi sayfaları spesifik olarak değiştirmek/geliştirmek gerektiğine karar verebilecek.
Çok fazla mobil tıklama alan fakat mobil dostu olmayan sayfalar buradan tespit edilip önceliklendirilebilecek veya masaüstünden çok trafik alan sayfalar buradaki verilere göre mobil dostu değilse o sayfalarda da değişiklikler yapılabilecek. Tamamen pazarlama ekibinin kabiliyetiyle bu verilerin kullanım alanları değişecek.
Landing Page sekmesi her ne kadar arama, video ve görüntülü reklam ağlarında yer alacak olsa da şimdilik sadece arama ağındaki kampanyalarda “mobil dostu tıklama oranı” verisini gösterecek.
Kendilerini Türkiye’nin en büyük online mağazası olarak tanıtan hepsiburada.com
Öncelikle bu firmada mağaza açıp, kendi ürettiğiniz ürünleri veya al/sat yaptığınız ürünleri satmak akıl karı değil. Hiçbir şekilde satıcı desteğine ulaşmanız mümkün değil. Bir sorununuz olduğunda ticket açıyorsunuz, işlerine gelirse cevap veriyorlar. Bu anlattıklarımın hepsi yaşanmıştır ve bu yaşananlardan dolayı hepsiburada.com’daki mağazamızı kapattık. Mesala bir ayakkabı üreticisiniz ve hepsiburada.com da satmak istediniz. Satış yaptığınız kategoriye göre komisyon alıyorlar. Giyim ve ayakkabı kategorisinde %20 komisyon alıyorlar. Yani, 100TL ye sattığınız bir ayakkabıyı 80TL altında mal ediyorsanız kar edersiniz şeklinde. 75TLye mal ettiğiniz ayakkabıdan sadece 5TL kazanırsınız. Buda zaten kargo masrafına gidiyor. Heleki müşteri bunu iade etmek istediğinde yandınız. Geri dönüş kargo ücretlerine size yansıyor. Müşteri 42 numarana ayakkabı istedi diyelim ve siz 42 numarayı gönderdiniz. Müşteri iade talebinde bulunuyor ve diyorki bu ayakkabı 42 değil, 43 gönderilmiş. Siz kimsinizki müşteri ile yazışabilesiniz? Hiçbir şekilde bir muhattabınız yok. İtiraz hakkınız yok. Kuzu kuzu müşteri ayakkabıyı göndercek ve siz geri alacaksınız. Birde müşteri, kestiğiniz faturayı göndermezse bakın komediye. Kimi arayacaksınız? Müşterinin telefonunu zaten sizinle paylaşmıyorlar. Müşterinin T.C. Numarasını paylaşmıyorlar. Bir sipariş geliyor, fatura kesiceksiniz, müşterinin adresi eksik yada yanlış ise ulaşabileceğiniz bir numara yok 🙂 Fatura kesip kargoya vermezseniz suçlusunuz. Verseniz, kargo teslim olmayacak.
Kendi ürettiğiniz ürünü hepsiburada.com’a yüklemeniz gerekiyor. Ayakkabının resimlerini yükliceksiniz. Patentli tasarımınız olmasına rağmen, resim üzerinde firma isminin yazılmasını kabul etmiyorlar. Rakipleriniz resimleri alıp kullanabiliyor yani. Siz kimsinizki patentiniz olsun dimi? Neyse, ayakkabının resimlerini yüklediniz, ürün girişini yaptığınız, 36dan 45 numaraya kadar numara kombinasyonlarını ayarladınız, herşey tamam. Sözde 7 gün olan onay sürecini bekleyeceksiniz daha. 10 gün sonra onaylıyorlar. Birde ne göresiniz? Tüm numaraları onaylamışlar, 42 numara onaylanmamış. Erkeklerde en çok tercih edilen numara 42’dir. İşinize gelirse. Bu şekilde satışa açarsanız açarsınız. Rezillik diz boyu. Satışa açtınız ve 42 numara seçeneği olmadan ürünü yayınladınız diyelim. Sonra satıcı desteğine ticket açtınız ve dedinizki “siz nasıl iş yapıyorsunuz, 42 numara seçeneği neden onaylanmadı?”. Siz kimsiniz ki hesap sorasınız dimi? Sizi iplemiyorlar. Ne cevap var ne bişi. İşine gelirse böyle diyorlar yani.
Arada bir sözleşme var. İkili ilişkilerle yürütülen bir ticarettir bu. Sizin ürününüzden oturdukları yerde komisyonla para kazanıyorlar. Sizi el üstünde tutmaları gerekiyor değil mi? Yok canım ne mümkün? Sen kimsin kardeşim? Karşında dev bir firma var. Senin ürününden kazanacağı %20 komisyonu yemişim 🙂 Çokta fifi yani diyorlar. Biri gider, biri gelir mantığı 🙂
Ha unutmadan birde sözleşmede bir madde var. Hepsiburada.com’a girdiğin o ayakkabı varya. Onu başka yerde daha ucuza satamazsın. Ağzına sıçarız senin diyorlar. Yani o ürünü en ucuz hepsiburada.com da satacaksın. İşine gelirse.
Sonuç olarak, aman aman diyeyim bulaşmayın bu firmaya. Gidin n11.com’a. Paşalar gibi ürünleri eklediğiniz an satışa açılsın. Kendi kombinasyonlarınızı girin, istediğiniz gibi özgürce ürününüzü satın. Müşterinin göndereceği iade kargo seçenekleri bile var. Her şey var. Eklediğin ürüne reklam bile açabiliyorsun. Bakiye ekliyorsun ve diyorsunki bu girdiğim ayakkabıya günlük mesala 20TL reklam uygula. Eee süper. Senden aldığı komisyonuda aynı. Ne kendini kasacaksın da, götlerini kaldıracaksın seni iplemeyen firmaların?
hepsiburada.com da mağaza açmak rezilliktir, amatörlüktür, kendini küçük düşürmektir…
Kalın sağlıcakla…
*Not: Anlattığım tüm olaylar bizzat yaşanmıştır. İspatı için, mağaza paneli ekran görüntüsü aşağıdadır.
Beni bu numara sürekli aradigi, gunlerce acmadigim icin bikmadigindan cidden kutluyorum. Acana kadar hergun aradilar yani. Peki kim bunlar?
Facebook uzerinden sponsor baglantilar olusturarak 199tl vb fiyatlarla nokianin efsane telefonunun 2017 versiyonunu, Nokia 3310u satiyolar. Kapida nakit veya kredi karti hangisini istediginizi sorup, bos bir kutu yolluyolar. Odemeyi yapip, kargoyu teslim aldiktan sonra bir daha ulasamazsiniz dikkatli olun. Bu yaziyi sizinle paylasma sebebim ise, numarayi googleda arattiginizda kim oldugunuz bu yazi ile bulabilmeniz icindir. Siz siz olun, kapida odeme hicbir zaman kullanmayin. Kapida odeme bir urunun ucret iadesi banka hesabiniza yapilir. Gondereni resmi olarak bilinmeyen veya guvenilir olmayan yerlerden yapilan siparislerin geri odemesi ne yazikki pek olmuyor. Kapida odeme sisteminin en riskli tarafi bu bence. Kendinize iyi bakin, uyanik olun 😉
Bir hosting veya sanal sunucu almak istersiniz. Araştırmalara başlarsınız. Önce googleda aratırsınız, çıkan sonuçlardaki sitelere girersiniz, fiyatlarına ve hakkında bölümüne, iletişim sayfasına bakarsınız. Sonra birde dersiniz ki forumlarda acaba neler diyorlar. R10 gibi ustaların yorumlar yazdığı forumlara bakarsınız. Güzel fiyatlar, güzel özellikler, reklamlar… Yeni konu açıp sundukları hizmetleri ve fiyatlarını sergilerler. Ustaların olduğu bir platformda, çoğunluğu deneme amaçlı hesaplar satın alır. Tamamen firmayı test etmek içindir. Sonra bu konunun altına yorumlar yazarlar. Denedim sorunsuz vb. gibi…
Sizde bunlara inanıp denemek istersiniz. Ücreti ödersiniz ve hizmetiniz açılır. Bakarsınız çok güzel. 1-2 gün kullanırsınız sorun yok. Dersinizki, firma yeni ama adamlar işini güzel yapıyor. Bi tane ticket açarsınız, çat cevap gelir. Herşey güzel, daha ne olsun. Sonra önemli verilerinizi hizmetinize dahil edersiniz, kullanmaya başlarsınız. 1-2 gün kullanırsınız sorun yok. Sonra birgün sabah uyanırsınız, sistem çalışmıyor. Sanal sunucunuza ulaşamıyorsunuz. Bu hizmeti kullanan birimleriniz sizi aramaya başlar, “bağlanamıyoruz” derler. Hizmeti aldığınız firmanın paneline girersiniz, sunucuyu yeniden başlat/kapat-aç gibi butonlara tıklarsınız. Aaaa oda ne… Çalışmıyor yönetim komutları… Sonra firmayı ararsınız ve bir robot çıkar karşınıza, “Şuan mesai saatleri dışındayız.” çat kapatır suratına. 08:00-10:00 arası defalarca ararsınız ve robot hala orada. Sonra 10:00 da santral otomatik açılır, sizi yetkiliye bağlıyorum der. Bu seferde yetkili yok… Ortada kalırsınız, verileriniz gider. Üzerine bir bardak su içersiniz. Yedek almadıysanız yandınız…
Geçtiğimiz Haziran ayında davetiye sistemi ile hizmete sunulan Google’ın domain servisi Google Domains, şimdi ABD’de herkesin kullanımına sunuldu.
12 dolardan başlayan fiyatlarla domain satışı yapacak olan Google, yeni servisi için Shopify, Wix, Weebly, Squarespace gibi hazır web site sistemleri ile partnerlik sağlamış durumda. Bu sayede kullanıcılar Google Domains üzerinden bu sistemler için çeşitli tema ve ücret kıyaslaması yapabilecek. Ancak diğer 3. parti sistemler için (WordPress gibi) kullanıcılar kaynak kodlarını manuel olarak eklemek durumunda. Buna ek olarak yeni gelen özelliği sayesinde Google Domains kullanıcıları kolay bir şekilde Blogger entegrasyonu da yapabilecek.
Public BETA sürümünün duyurulmasıyla gelen yeni özellikler ile birlikte Google Domains’in sahip olduğu tüm özellikler şöyle;
Bir domaine ait 100 e-posta adresi,
Bir domaine ait 100 alt domain (subdomain),
Ücretsiz Private Register,
Hızlı sunucu yanıt süresi,
E-postaları Gmail’e yönlendirme (YENİ),
İyileştirilmiş domain arama ve öneri sistemi (YENİ),
60 yeni domain uzantısı (.company, .ninja, .coffee gibi) (YENİ),
Sadeleştirilmiş panel (YENİ),
Blogger entegrasyonu (YENİ),
Dinamik DNS (YENİ).
Google Domains henüz BETA aşamasında hizmet vermeye devam edecek ve bu servis şimdilik sadece ABD’de kullanılabilir olacak. Zaman içerisinde de yeni özellikler ile birlikte diğer ülkelerde de kullanıma sunulacak.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) daha önce kuruluş izni verdiği Rabobank’a faaliyet izni verdi.
TÜRKİYE’NİN YENİ BANKASI: RABOBANK
Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan BDDK kararında, “Kurulun 1 Ağustos 2013tarihli sayılı kararı ile kuruluş izni verilen Rabobank A.Ş.’ye faaliyet izni verilmesine karar verilmiştir” denildi. Hollanda merkezli mevduat bankası olan Rabobank, Türkiye’de tarım ve gıda alanında faaliyet gösteren kurumsal firmaların tercih ettiği banka olmayı hedefliyor.
Google‘ın en fazla değişiklik yapmayı sevdiği ürünü Gmail yine bir tasarım yenilenmesiyle karşı karşıya. Son sızan görüntüler Google’ın üzerinde çalıştığı ve yakında kullanıcılara sunmaya başlayacağı yeni Gmail arayüzünün tamamen yeni bir görsel düzenlemeden geçtiğini gösteriyor.
Geek‘in ortaya çıkardığı görüntülerde en dikkat çeken özellik sekme sisteminin ortadan kalkmış olması. Bunun yerine her şeyi alt alta sıralamanın tercih edildiği arayüzde “Yeni e-posta oluştur” kısmı da sayfanın sağ köşesine taşınmış durumda. Daha fazla e-postaları odağa taşındığını farkettiğimiz yeni Gmail tasarımında ayrıca hatırlatma yaratma kısmı da yine “Yeni e-posta oluştur” butonunun üzerinde yer alıyor.
Buna ek olarak “Starred” (Yıldızlı) yerine “Pins” ifadesinin geldiği yeni arayüzde ayrıca gelen kutusunda kullanıcıların e-postalar için oluşturduğu hatırlatmaları erteleme gibi yeni bir seçeneğin geldiği de görülebiliyor.
Bu yeni e-posta kurulum düzenlemesinde isterseniz her şeyi tam ekranda açabiliyorsunuz; ancak kullanacağınız özelliğin tüm sayfayı kaplamasını istemiyorsanız da Gmail pencereleri küçük olarak da ekranın bir bölümünde açmanıza izin veriyor.
E-posta görüntülemeyi ve milyonlarca e-posta içinden istediğiniz mesajı daha kolay bulup açmanızı kolaylaştıracağa benzeyen yeni Gmail tasarımının ne zaman kullanıcılara sunulacağı henüz belli olmasa da web üzerinde geçerli olacak olan bu arayüzle birlikte yine geçenlerde mobil görüntüleri sızan Gmail arayüzünün böylelikle birbirine yakınlaşması ve birbirine yakın zamanlarda kullanıcılara sunulması bekleniyor.
Daha önceden ismini sürekli duyduğum fakat merak edip bakmadığım bir servis, CloudFlare. Dün kurcaladığım ve bugün tüm sitelerimi cloudflare sistemine bağladım. Peki nedir bu CloudFlare? CloudFlare, sitenizi her açıdan güçlendiren, NS lerini yönlendirerek sitenizi emanet ettiğiniz, spam ve saldıralara karşı koruyan, dünya üzerindeki cache serverları ile sitenizin açılışını hızlandıran, sitenizin hızını minimum %40 hızlandıran ve sitenizin band kullanımını %60 azaltan bir servis…
CloudFlare, dünya üzerinde sahip olduğu birçok sunucuya sitenizi göndererek cache işlemi yapar. Böylece dünyanın farklı noktalarından sitenize girişler artık daha hızlı olur. Ayrıca cache işlemi sayesinde siteniz saldırı alıp kapanırsa alınan son cache kullanıcıya gösterilir.
CloudFlare panelinden sitenizin kullanıcı trafiğini görebilir, varsa sitenize yapılan saldırı ve spamları görebilir, engelleyebilirsiniz. Ücretsiz sürümde bile bu hizmetleri size sağlayan CloudFlare’yi, ücretli sürümleri ile daha çok servislerini kullanabilirsiniz.
Sizde bu sistemi hemen kullanmaya başlayabilirsiniz. Aşağıdaki adımları takip ediniz:
3- Ekle yaptıktan sonra “tarama” işleminin bitmesini bekleyiniz.
Resmi büyütmek için tıklayınız.
4- Tarama işleminden sonra, “Continue Setup” ile kuruluma devam edin.
5- Bir sonraki ekranda hiçbir değişiklik yapmadan, “Devam” yapınız. Çünkü tüm eksik işlemleri cloudflare tarama sonucu tamamladı.
6- Bir sonraki ekrandan, aşağıdaki resimdeki gibi ücretsiz planı seçiniz. SSL seçeneğinin ücretsiz planda olmayacağı ile ilgili bir uyarı alacaksınız, “OK” yaparak geçiniz. Ve ayarları isteğinize göre yapınız. Ben varsayılan ayarları hiç değiştirmedim. Devam diyelim.
Resmi büyütmek için tıklayınız.
7- Ve son aşama. Nameserverlarınızı güncelleyiniz ve devam et yapınız. Güncelleme sonrası siteniz artık CloudFlare’ye emanet. Farkı göreceksiniz.
